- kıpırdamadan
- kıpırdamadan advbewegungslos, regungslos, reglos
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
çivilenmek — nsz 1) Çivi ile tutturulmak, mıhlanmak 2) e, mec. Aynı noktaya sürekli olarak bakmak Kıpırdamadan duruyordu. Başı dikti, gözleri kapıya çivilenmişti. A. Sayar 3) e, mec. Bir yerde hareketsiz kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıpırdamak — nsz Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
takoz — is., Rum. 1) Bir eşyanın altına kıpırdamadan dik durması için yerleştirilen ağaç kama, kıskı 2) Bir taşıtın kaymaması, kımıldamaması için tekerlekleri altına yerleştirilen tahta, plastik vb. engel 3) Çivi çakmak için duvarın içine yerleştirilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarassut etmek — gözlemek, gözetlemek Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük